
Ara
to blab
01
gereksiz yere konuşmak, boşboğazlık yapmak
to talk excessively or thoughtlessly
Example
During the meeting, the colleague continued to blab about unrelated topics, prolonging the discussion unnecessarily.
Toplantı sırasında, meslektaş gereksiz yere konuşmaya devam ederek tartışmayı gereksiz yere uzattı.
The talkative student tended to blab during exams, distracting classmates with irrelevant comments.
Sohbeti seven öğrenci sınavlar sırasında gereksiz yere konuşmaya yatkındı ve sınıf arkadaşlarını alakasız yorumlarla dağıtıyordu.
02
açıklamak, sır vermek
divulge confidential information or secrets

Yakın Kelimeler