Stimulus
01
uyarıcı
something that triggers a reaction in various areas like psychology or physiology
Örnekler
In a lab experiment, the researchers applied a visual stimulus to study participants to observe and measure their neurological responses.
Bir laboratuvar deneyinde, araştırmacılar çalışma katılımcılarına nörolojik yanıtlarını gözlemlemek ve ölçmek için görsel bir uyaran uyguladı.
Positive reinforcement can be a powerful stimulus for shaping desired behaviors in both children and animals.
Pozitif pekiştirme, hem çocuklarda hem de hayvanlarda istenen davranışları şekillendirmede güçlü bir uyaran olabilir.
02
teşvik, canlandırma önlemi
actions such as cutting taxes that boost the economy, particularly during tough times
Örnekler
The government introduced an economic stimulus package to boost the economy by providing financial support to businesses and individuals during the recession.
Hükümet, durgunluk döneminde işletmelere ve bireylere mali destek sağlayarak ekonomiyi canlandırmak için bir ekonomik teşvik paketi sundu.
The government may provide individuals or businesses with tax rebates, putting more money in people's pockets and encouraging spending.
Hükümet, bireylere veya işletmelere vergi iadeleri sağlayarak, insanların ceplerine daha fazla para koyabilir ve harcamayı teşvik edebilir.
