startling
Örnekler
The sudden clap of thunder was startling, making everyone jump in surprise.
Ani gök gürültüsü şaşırtıcıydı, herkesi şaşkınlıkla zıplattı.
His startling announcement took everyone by surprise.
Onun şaşırtıcı duyurusu herkesi şaşırttı.
02
çarpıcı, şaşırtıcı
(of a color) striking or unexpectedly bright
Örnekler
The startling neon green sign caught everyone's attention.
Şaşırtıcı neon yeşil tabela herkesin dikkatini çekti.
Her startling red dress stood out in the crowd.
Onun çarpıcı kırmızı elbisesi kalabalıkta göze çarpıyordu.
Leksikal Ağaç
startlingly
startling
startle



























