splendidly
01
muhteşem bir şekilde, harikulade
with great beauty and excellence
Örnekler
The banquet hall was decorated splendidly for the grand celebration.
Şölen salonu, büyük kutlama için muhteşem bir şekilde dekore edilmişti.
The mansion was splendidly restored, preserving its historical charm.
Köşk, tarihi cazibesini koruyarak muhteşem bir şekilde restore edildi.
02
harika bir biçimde
in a way that is very pleasing, admirable, or successful
Örnekler
The team played splendidly and won by a wide margin.
Takım muhteşem bir şekilde oynadı ve geniş bir farkla kazandı.
I 'm feeling splendidly today, thanks for asking.
Bugün harika hissediyorum, sorma zahmetine girdiğin için teşekkürler.
Leksikal Ağaç
splendidly
splendid
