Ara
splendidly
01
mükemmel bir şekilde, olağanüstü bir şekilde
with great beauty and excellence
Example
The banquet hall was decorated splendidly for the grand celebration.
Balo salonu büyük kutlama için mükemmel bir şekilde dekore edildi.
The orchestra played the composition splendidly, captivating the audience.
Orkestra eseri mükemmel bir şekilde çaldı, izleyiciyi etkiledi.
02
harika bir biçimde
in an excellent or great way
Example
She performed splendidly in the play, earning a standing ovation from the audience.
Oyun içinde mükemmel bir şekilde performans sergiledi ve seyirciden ayakta alkış aldı.
The garden was arranged splendidly, with colorful flowers blooming in perfect harmony.
Bahçe, mükemmel bir şekilde düzenlenmişti; renkli çiçekler mükemmel bir uyum içinde açıyordu.
