spicy
01
acılı
having a strong taste that gives your mouth a pleasant burning feeling
Örnekler
The spicy salsa made with fresh jalapeños added a kick to the chips.
Taze jalapeño biberleriyle yapılan acılı salsa, cipslere lezzet kattı.
She enjoyed the spicy curry with its blend of aromatic spices that lingered on her palate.
Aromatik baharatların karışımıyla damağında kalan acılı körinin tadını çıkardı.
Örnekler
The comedian ’s routine was filled with spicy jokes that pushed the boundaries of good taste.
Komedyenin gösterisi, iyi zevkin sınırlarını zorlayan müstehcen şakalarla doluydu.
The novel included spicy scenes that were meant to be provocative.
Roman, kışkırtıcı olması amaçlanan baharatlı sahneler içeriyordu.
Örnekler
The new TV show has a spicy plot that keeps viewers hooked.
Yeni TV şovunun izleyicileri kendine bağlayan baharatlı bir konusu var.
Her spicy personality makes every conversation with her engaging.
Onun baharatlı kişiliği, onunla yapılan her konuşmayı ilgi çekici hale getirir.
Leksikal Ağaç
spicily
spiciness
spicy
spic



























