dirty
Örnekler
He had a dirty face after playing in the mud.
Çamurda oynadıktan sonra kirli bir yüzü vardı.
He wore dirty shoes that left muddy footprints on the floor.
Yerde çamurlu ayak izleri bırakan kirli ayakkabılar giyiyordu.
Örnekler
His dirty jokes were not appreciated at the formal event.
Onun müstehcen şakaları resmi etkinlikte beğenilmedi.
The movie was rated R for its dirty language and explicit scenes.
Film, kaba dili ve açık sahneleri nedeniyle R olarak derecelendirildi.
03
pis, aşağılık
vile; despicable
04
kirli, bulaşmış
spreading pollution or contamination; especially radioactive contamination
05
kirli, ahlaksız
unethical or dishonest
06
kirli, kötü niyetli
expressing or revealing hostility or dislike
07
kirli, yasa dışı yollarla elde edilmiş
obtained illegally or by improper means
08
kirli, lekeli
(of a manuscript) defaced with changes
09
kirli, soluk
(of color) discolored by impurities; not bright and clear
10
kirli, bulaşmış
contaminated with infecting organisms
11
kirli, fırtınalı
unpleasantly stormy
12
kirli, ahlaksız
violating accepted standards or rules
to dirty
01
kirletmek, pisletmek
make soiled, filthy, or dirty
Leksikal Ağaç
dirtily
dirtiness
dirty
dirt



























