Silhouette
01
siluet
a drawing that depicts the outline of someone or something that is in a single black color and against a light background, often from the side
Örnekler
She framed the silhouette of her daughter playing in the park, the simplicity of the outline capturing the essence of childhood joy.
Parkta oynayan kızının siluetini çerçeveledi, basit çizgiler çocukluk neşesinin özünü yakalıyordu.
The artist specialized in creating intricate paper-cut silhouettes, using sharp scissors to craft detailed profiles against a white background.
Sanatçı, beyaz bir zemin üzerinde ayrıntılı profiller oluşturmak için keskin makaslar kullanarak karmaşık kesme kağıt silüetler yaratmada uzmanlaşmıştı.
02
siluet
the dark shape and outline of an object, visible against a lighter background, often seen as a shadow
Örnekler
The silhouette of the mountain range was stunning against the sunset.
Dağ sırasının silueti, gün batımına karşı büyüleyiciydi.
She admired the silhouette of the tree, its branches spread wide against the evening sky.
Akşam gökyüzüne karşı dalları genişçe yayılmış ağacın siluetini hayranlıkla izledi.
to silhouette
01
silüet oluşturmak, silüet olarak çizmek
to depict a subject solely by its dark outline against a contrasting field, omitting all interior detail
Örnekler
The photographer silhouetted the lone surfer against the glowing horizon, reducing him to a striking outline.
Fotoğrafçı, yalnız sörfçüyü parlayan ufka karşı silüet haline getirdi, onu çarpıcı bir dış hatla sınırladı.
For the magazine cover, the artist silhouetted the city skyline in deep black to emphasize its iconic shapes.
Derginin kapağı için, sanatçı şehrin silüetini derin siyahla silüetledi ve onun ikonik şekillerini vurguladı.
02
silüet oluşturmak, gölge olarak yansıtmak
to throw the outline of an object or person onto a surface by backlighting, so it appears as a dark shape
Örnekler
During the puppet show, the performers silhouetted animal cutouts against the lit screen.
Kukla gösterisi sırasında, sanatçılar aydınlatılmış ekrana karşı hayvan kesimlerini silüet olarak gösterdi.
The stagehands silhouetted the dancers on the backdrop by placing spotlights at their feet.
**Sahne işçileri, dansçıların ayaklarına spot ışıkları yerleştirerek onları fonda silüet haline getirdi.



























