sane
01
akıl sağlığı yerinde, dengeli
mentally healthy and not affected by any mental disorder or illness
Örnekler
After receiving therapy, she felt much more stable and sane.
Terapi aldıktan sonra kendini çok daha dengeli ve akıl sağlığı yerinde hissetti.
The psychiatrist confirmed that the patient was sane and capable of making rational decisions.
Psikiyatrist, hastanın akıl sağlığı yerinde olduğunu ve mantıklı kararlar alabilecek durumda olduğunu doğruladı.
Örnekler
Choosing to save money for emergencies is a sane choice.
Acil durumlar için para biriktirmeyi seçmek akıllıca bir seçimdir.
He proposed a sane solution to the ongoing problem.
O, devam eden soruna akıllıca bir çözüm önerdi.
Leksikal Ağaç
insane
sanely
saneness
sane



























