rummage
ru
ˈrə
re
mmage
mɪʤ
mic
British pronunciation
/ɹˈʌmɪd‍ʒ/

"rummage"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to rummage
01

karıştırmak, didik didik aramak

to search through something in a disorderly manner
Intransitive: to rummage somewhere
to rummage definition and meaning
example
Örnekler
She rummaged through her drawers, looking for her missing keys amidst the clutter.
O, dağınıklık arasında kayıp anahtarlarını ararken çekmecelerini karıştırdı.
She rummaged in her purse for loose change.
O, bozuk para bulmak için çantasını karıştırdı.
Rummage
01

karıştırma, didikleme

a careful or hasty search through items, often by digging or turning things over
example
Örnekler
She had a quick rummage through her bag for the keys.
Anahtarlar için çantasında hızlı bir karıştırma yaptı.
After a long rummage in the attic, he found the old photo album.
Tavan arasında uzun bir karıştırma sonrası, eski fotoğraf albümünü buldu.
02

eskici, hurda

a collection of miscellaneous, secondhand, or unwanted items, often sold or donated
example
Örnekler
Volunteers organized the rummage into neat categories.
Gönüllüler, derlemeyi düzenli kategorilere ayırdı.
He picked up a vintage lamp from the rummage table.
Bit pazarı masasından vintage bir lamba aldı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store