to rob
01
zorla almak
to take something from an organization, place, etc. without their consent, or with force
Transitive: to rob a place or organization
Örnekler
The masked intruder attempted to rob the convenience store at gunpoint.
Maskeli davetsiz misafir, marketi silah zoruyla soymaya çalıştı.
Criminals often rob banks to steal money and valuable assets.
Suçlular genellikle para ve değerli varlıkları çalmak için bankaları soyar.
02
soymak, mahrum etmek
to deprive someone of their rights, opportunities, or possessions
Transitive: to rob sb of a right or opportunity
Örnekler
The oppressive regime continued to rob its citizens of basic human rights.
Baskıcı rejim, vatandaşlarını temel insan haklarından mahrum etmeye devam etti.
Discrimination can rob individuals of equal opportunities in education and employment.
Ayrımcılık, bireyleri eğitim ve istihdamda eşit fırsatlardan mahrum bırakabilir.
03
kazıklamak, soymak
to charge someone more than what is fair or reasonable for a product or service
Transitive: to rob sb
Örnekler
The hotel tried to rob us by charging exorbitant fees for basic services.
Otel, temel hizmetler için aşırı yüksek ücretler alarak bizi soymaya çalıştı.
They accused the contractor of robbing them by inflating the cost of repairs.
Müteahhidi, onarımların maliyetini şişirerek onları soymakla suçladılar.
Leksikal Ağaç
robed
rob
