to resurrect
01
diriltmek, yeniden canlandırmak
to bring something back to life
Transitive: to resurrect the dead
Örnekler
The mythological tale tells of a magical potion that can resurrect the dead.
Mitolojik hikaye, ölüleri diriltebilen büyülü bir iksirden bahseder.
The scientist hoped to resurrect extinct species through genetic engineering.
Bilim insanı, genetik mühendisliği yoluyla soyu tükenmiş türleri diriltmeyi umuyordu.
02
dirilmek, yeniden canlanmak
to come back to life after death
Intransitive
Örnekler
The movie plot involves a character who mysteriously resurrects after being thought dead.
Film konusu, öldüğü düşünüldükten sonra gizemli bir şekilde dirilen bir karakteri içeriyor.
In the myth, the hero is said to resurrect after being defeated in battle.
Mitte, kahramanın savaşta yenildikten sonra dirildiği söylenir.
03
yeniden canlandırmak, diriltmek
to bring back into use, activity, or prominence
Transitive: to resurrect sth
Örnekler
The local government launched a project to resurrect the old railway line to improve transportation options.
Yerel yönetim, ulaşım seçeneklerini iyileştirmek için eski demiryolu hattını canlandırmak üzere bir proje başlattı.
The committee 's ambitious plan is to resurrect the abandoned factory as a community center.
Komitenin iddialı planı, terk edilmiş fabrikayı bir toplum merkezi olarak yeniden canlandırmak.
Leksikal Ağaç
resurrection
resurrect
