resignedly
01
boyun eğerek, kabullenmiş bir şekilde
in a manner that shows acceptance of something undesirable or unavoidable without protest
Örnekler
She sighed resignedly and started cleaning up the mess, knowing it was her responsibility.
O, kabullenmiş bir şekilde iç çekti ve dağınıklığı temizlemeye başladı, bunun onun sorumluluğu olduğunu bilerek.
He nodded resignedly when told that his vacation request had been denied.
Tatil isteğinin reddedildiği söylendiğinde boyun eğerek başını salladı.
02
boyun eğerek
in a hopeless resigned manner
