resilience
re
ri
si
ˈzɪ
zi
lience
liəns
liens
British pronunciation
/ɹɪsˈɪli‍əns/

"resilience"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

Resilience
01

dayanıklılık

the ability to recover from difficult situations
example
Örnekler
After losing her job, Sarah showed remarkable resilience by quickly finding a new position and adapting to her new workplace.
İşini kaybettikten sonra Sarah, hızla yeni bir pozisyon bularak ve yeni iş yerine uyum sağlayarak dikkate değer bir dayanıklılık gösterdi.
The community demonstrated resilience by coming together to rebuild homes after the devastating storm.
Topluluk, yıkıcı fırtınadan sonra evleri yeniden inşa etmek için bir araya gelerek dayanıklılık gösterdi.
02

esneklik, dayanıklılık

the ability to bounce back after being stretched or compressed
example
Örnekler
The rubber band ’s resilience allows it to stretch significantly and then return to its original shape.
Lastik bandın esnekliği, önemli ölçüde gerilmesine ve ardından orijinal şekline dönmesine olanak tanır.
The resilience of the new material used in the shoes makes them durable and comfortable for everyday wear.
Ayakkabılarda kullanılan yeni malzemenin esnekliği, onları günlük kullanım için dayanıklı ve rahat hale getirir.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store