regularly
re
ˈrɛ
re
gu
gjʊ
gyu
lar
lər
ler
ly
li
li
British pronunciation
/ˈrɛɡjʊlərli/

"regularly"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

regularly
01

düzenli olarak

at predictable, equal time periods
regularly definition and meaning
example
Örnekler
The committee meets regularly, on the first Monday of every month.
Komite, her ayın ilk pazartesi günü düzenli olarak toplanır.
She exercises regularly, three times a week without fail.
O, düzenli olarak, haftada üç kez hiç aksatmadan egzersiz yapar.
02

düzenli olarak, sık sık

many times or habitually
example
Örnekler
They regularly dine at that Italian restaurant.
O İtalyan restoranında düzenli olarak yemek yerler.
He regularly volunteers at the animal shelter.
O, hayvan barınağında düzenli olarak gönüllü olur.
03

düzenli olarak, belirli aralıklarla

at fixed intervals or arranged with uniform spacing
example
Örnekler
The trees were planted regularly along the path, exactly five meters apart.
Ağaçlar yola boyunca düzenli bir şekilde, tam olarak beş metre arayla dikilmişti.
The city 's regularly spaced streetlights provided consistent illumination.
Şehrin düzenli aralıklarla yerleştirilmiş sokak lambaları tutarlı bir aydınlatma sağladı.
04

genellikle, normalde

as a standard or default
example
Örnekler
This model is regularly priced at $ 200, but it's on sale today.
Bu model normalde 200 $ fiyatında, ancak bugün satışta.
The café regularly closes at 8 PM, but stays open later on weekends.
Kafe genellikle saat 20:00'de kapanır, ancak hafta sonları daha geç saatlere kadar açık kalır.
05

düzenli olarak

(grammar) conforming to the usual rules of word formation
example
Örnekler
" Walked " is a regularly inflected past-tense verb.
Düzenli olarak, olağan kurallara göre çekilmiş bir geçmiş zaman fiilidir.
In English, most plural nouns are formed regularly by adding -s or -es.
İngilizcede, çoğul isimler düzenli olarak -s veya -es eklenerek oluşturulur.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store