periodically
01
periyodik olarak, arada bir
now and then or from time to time
Örnekler
The professor periodically updates the syllabus, adding new readings when relevant research emerges.
Profesör, ilgili araştırmalar ortaya çıktığında yeni okumalar ekleyerek müfredatı periyodik olarak günceller.
The antique clock chimes periodically.
Antik saat periyodik olarak çalar.
1.1
periyodik olarak, düzenli aralıklarla
at fixed or regular intervals
Örnekler
The magazine is published periodically, with new issues every month.
Dergi periyodik olarak yayınlanır, her ay yeni sayılar çıkar.
The system performs backups periodically to prevent data loss.
Sistem, veri kaybını önlemek için periyodik olarak yedekleme yapar.
Leksikal Ağaç
periodically
periodical



























