Red herring
01
dikkati başka yöne çekmek için söylenen söz
anything that is intended to take people's focus away from what is important
Idiom
Informal
Örnekler
The suspect 's alibi seemed like a red herring, as it could n't be corroborated by any evidence.
Şüphelinin mazereti bir yanıltmaca gibi görünüyordu, çünkü herhangi bir kanıtla desteklenemiyordu.
The long discussion about office décor was just a red herring, avoiding the important topic of employee morale.
Ofis dekorasyonu hakkındaki uzun tartışma, çalışanların moralinin önemli konusundan kaçınan bir yalan dolandan ibaretti.
02
ön taslak prospektüs, son prospektüste değişebilecek kısımları belirtilmiş ilk taslak
a first draft of a prospectus; must be clearly marked to indicate that parts may be changed in the final prospectus
03
kırmızı ringa, tütsülenmiş kırmızı ringa
a dried and smoked herring having a reddish color
