baked
01
fırında pişmiş
cooked with dry heat, particularly in an oven
Örnekler
The baked lasagna was layered with pasta, sauce, and cheese, creating a deliciously melty dish.
Fırınlanmış lazanya, makarna, sos ve peynirle katmanlı hale getirilerek lezzetli ve erimiş bir yemek oluşturuldu.
She enjoyed the baked potatoes with a crispy skin and fluffy interior, topped with sour cream and chives.
Çıtır kabuklu ve kabarık içli, üzerine ekşi krema ve frenk soğanı serpilmiş fırınlanmış patateslerin tadını çıkardı.
Örnekler
He was totally baked after smoking a joint.
Bir esrar içtikten sonra tamamen kafası güzel olmuştu.
She got baked and spent the afternoon watching movies.
O kafayı buldu ve öğleden sonrayı film izleyerek geçirdi.
Leksikal Ağaç
baked
bake



























