Plodder
01
ağırkanlı kişi
something or someone that moves slowly and heavily, often with a monotonous and unenergetic pace
Örnekler
The old horse was a plodder, but it never failed to get the job done.
Yaşlı at bir ağırkanlı idi, ancak işi asla yarıda bırakmazdı.
As a student, he was more of a plodder, taking his time with every assignment.
Bir öğrenci olarak, her ödevle zamanını alan daha çok bir ağırkanlı idi.
02
yavaş ve monoton çalışan kişi, uzun saatler boyunca yavaş çalışan
someone who works slowly and monotonously for long hours
03
ağır adımlarla yürüyen, yavaş hareket eden
someone who walks in a laborious heavy-footed manner
Leksikal Ağaç
plodder
plod



























