to need
01
ihtiyaç duymak
to want something or someone that we must have if we want to do or be something
Transitive: to need sth
Örnekler
Do you need any help with your project?
Projeniz için ihtiyacınız var mı?
I need music to help me focus when I work.
Çalışırken odaklanmama yardımcı olması için müziğe ihtiyacım var.
02
gerekmek, ihtiyaç duymak
used for saying what one should or has to do
Transitive: to need to do sth
Örnekler
All I need to do is sign the contract to finalize the deal.
Anlaşmayı sonuçlandırmak için yapmam gereken tek şey sözleşmeyi imzalamak.
I need to be at the meeting by 2 pm.
Toplantıda saat 2'ye kadar olmalıyım.
03
zorunda olmak
to be required or obliged to do a certain thing
Örnekler
He need n't worry about the deadline, there's still time.
Son teslim tarihi için endişelenmesine gerek yok, hâlâ zaman var.
I need not explain myself to you.
Sana kendimi açıklamak zorunda değilim.
Need
01
gereksinim, ihtiyaç
a condition or situation in which something is necessary
Örnekler
He feels a deep need to be successful.
O, başarılı olmak için derin bir ihtiyaç hissediyor.
Her need for attention often caused problems.
Onun dikkat ihtiyacı sık sık sorunlara neden olurdu.
02
ihtiyaçlar, gereksinimler
(usually plural) a set of things that allow someone to achieve their goal or live comfortably
Örnekler
Food, shelter, and clothing are basic needs for human survival.
In a survival kit, water, matches, and a first aid kit are considered essential needs.
03
yoksulluk
a state of extreme poverty or destitution
04
ihtiyaç, gereksinim
the psychological feature that arouses an organism to action toward a desired goal; the reason for the action; that which gives purpose and direction to behavior
Leksikal Ağaç
needer
need
