murmuring
01
mırıldanan, fısıldayan
making a soft, low, and indistinct sound
Örnekler
The murmuring wind whispered through the trees, carrying the scent of pine.
Mırıldanan rüzgar, çam kokusunu taşıyarak ağaçların arasından fısıldadı.
In the cozy café, the murmuring conversations of patrons contributed to a relaxed atmosphere.
Rahat kafede, müşterilerin mırıldanan sohbetleri rahatlatıcı bir atmosfere katkıda bulundu.
Murmuring
01
mırıltı, fısıltı
a low continuous indistinct sound; often accompanied by movement of the lips without the production of articulate speech
02
mırıltı, şikayet
a complaint uttered in a low and indistinct tone
Leksikal Ağaç
murmuring
murmur
