mild
mild
maɪld
mayld
British pronunciation
/maɪld/

"mild"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

mild
01

ılımlı

having a gentle or not very strong effect
mild definition and meaning
example
Örnekler
Her mild response to criticism shows her maturity.
Eleştirilere verdiği hafif yanıt onun olgunluğunu gösteriyor.
The medication has a mild effect and does n't cause drowsiness.
İlaç hafif bir etkiye sahiptir ve uyuşukluğa neden olmaz.
02

ılıman

(of weather) pleasantly warm and less cold than expected
mild definition and meaning
example
Örnekler
After weeks of cold, the mild day felt like a gift.
Haftalarca süren soğuğun ardından, ılık gün bir hediye gibi geldi.
It 's a mild day, so we decided to have our lunch outside.
Hava ılık bir gün, bu yüzden öğle yemeğimizi dışarıda yemeye karar verdik.
03

nazik, yumuşak

having a kind or soft demeanor
mild definition and meaning
example
Örnekler
His mild personality made him an excellent mediator in conflicts.
Onun yumuşak kişiliği, çatışmalarda mükemmel bir arabulucu olmasını sağladı.
He maintained a mild attitude, even when the situation became tense.
Durum gerginleştiğinde bile yumuşak bir tutum sergiledi.
04

hafif (tat)

having a flavor that is not sharp or overpowering
example
Örnekler
The cheese had a mild flavor that everyone enjoyed.
Peynirin herkesin sevdiği hafif bir tadı vardı.
He preferred mild sauces to avoid overwhelming the dish.
Yemeği bastırmamak için hafif sosları tercih etti.
Mild
01

mild, hafif bira

a type of dark beer with a smooth, subtle flavor, typically low in bitterness and not heavily hopped
example
Örnekler
He chose a mild for its smoothness, enjoying its gentle taste without the sharp bitterness.
Pürüzsüzlüğü için bir mild seçti, keskin acılığı olmadan yumuşak tadının keyfini çıkardı.
The brewery 's mild was a favorite among locals, known for its easy-drinking quality.
Biranın mild'ı, kolay içimli kalitesiyle yerel halk arasında favoriydi.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store