merely
Örnekler
I merely asked a question; I did n't accuse anyone.
Ben sadece bir soru sordum; kimseyi suçlamadım.
He merely nodded in reply and walked away.
O yalnızca başını salladı ve uzaklaştı.
1.1
sadece, yalnızca
used to downplay someone or something, stressing that they are minor, simple, or not significant
Örnekler
He 's merely a child; do n't expect him to act like an adult.
O sadece bir çocuk; bir yetişkin gibi davranmasını beklemeyin.
The noise was merely an annoyance, not a real problem.
Gürültü sadece bir rahatsızlıktı, gerçek bir sorun değil.
Leksikal Ağaç
merely
mere



























