to laminate
01
laminatlamak, plastik kaplamak
to cover something with a thin, protective layer that is not made of fabric
Transitive: to laminate a surface | to laminate a surface with a protective layer
Örnekler
To protect the tabletop, they decided to laminate it with a clear plastic coating.
Masanın üstünü korumak için, şeffaf bir plastik kaplama ile laminatlamaya karar verdiler.
For a sleek finish, the designer suggested laminating the bookshelf with a high-gloss material.
Şık bir bitiş için, tasarımcı kitaplığı yüksek parlaklıkta bir malzeme ile laminasyon yapmayı önerdi.
02
laminat yapmak, tabakalamak
to create a composite material by fusing together multiple layers
Transitive: to laminate multiple layers of material
Örnekler
The company laminated layers of carbon fiber and resin to create lightweight yet strong components for racing bicycles.
Şirket, yarış bisikletleri için hafif ancak güçlü bileşenler oluşturmak üzere karbon fiber ve reçine katmanlarını laminasyon yaptı.
The guitar manufacturer laminated layers of different types of wood to create a resonant body.
Gitar üreticisi, rezonanslı bir gövde oluşturmak için farklı türdeki ahşap katmanları laminasyon yaptı.
03
laminasyon yapmak, ince levhalar haline getirmek
to create thin metal plates through rolling or other mechanical means
Transitive: to laminate a metal into a thin plate
Örnekler
The steel manufacturer laminated sheets of steel into thin plates for use in construction.
Çelik üreticisi, inşaat sektöründe kullanılmak üzere çelik levhaları ince plakalara laminasyon yaptı.
The aluminum producer laminated aluminum into thin sheets for the aerospace industry.
Alüminyum üreticisi, havacılık endüstrisi için alüminyumu ince levhalar halinde laminasyon yaptı.
04
laminasyon yapmak, tabakalara ayırmak
to split or separate a material into thin layers or plates
Transitive: to laminate sth
Örnekler
The geologic forces laminated the rock formations over millions of years, creating distinct layers.
Jeolojik kuvvetler, kayaları milyonlarca yıl boyunca tabakalara ayırdı, belirgin katmanlar oluşturdu.
The pressure from the glacier laminated the ice into thin sheets, forming crevasses and ice shelves.
Buzulun baskısı, buzu ince tabakalara laminasyon yaparak yarıklar ve buz rafları oluşturdu.
Laminate
01
laminat
a type of surfacing material that is created by bonding multiple layers of paper or resin-impregnated fabric together with a clear top layer of melamine resin
Leksikal Ağaç
lamination
laminator
laminate
lamin



























