judicious
Örnekler
His judicious use of resources ensured the project's success within budget and on time.
Kaynakların akıllıca kullanımı, projenin bütçe dahilinde ve zamanında başarısını sağladı.
The judge made a judicious ruling after carefully considering all the evidence presented.
Yargıç, sunulan tüm kanıtları dikkatlice değerlendirdikten sonra isabetli bir karar verdi.
Leksikal Ağaç
injudicious
judiciously
judiciousness
judicious



























