judiciously
01
akıllıca, sağduyulu bir şekilde
in a way that shows good judgment, wisdom, or careful thought
Örnekler
She invested her money judiciously to ensure long-term growth.
Uzun vadeli büyümeyi sağlamak için parasını akıllıca yatırdı.
The manager handled the complaint judiciously to keep both parties satisfied.
Yönetici, her iki tarafı da memnun etmek için şikayeti akıllıca ele aldı.
Leksikal Ağaç
injudiciously
judiciously
judicious



























