jazzy
Örnekler
She wore a jazzy jacket with bright patterns.
Parlak desenli gösterişli bir ceket giymişti.
The dress was jazzy, with sequins and bold colors.
Elbise gösterişli idi, pul ve cesur renklerle süslenmişti.
02
jazzy, cazip
having a lively, rhythmic, or improvised style like jazz music
Örnekler
The band played a jazzy rendition of the classic song, infusing it with swing and groove.
Grup, klasik şarkının jazzy bir yorumunu çalarak ona swing ve groove kattı.
Her jazzy vocals added flair and personality to the performance.
Onun jazzy vokalleri performansa tarz ve kişilik kattı.
Leksikal Ağaç
jazzy
jazz
