Injunction
01
resmi emir
a strong directive or order from an authority
Örnekler
The teacher issued an injunction to the students to stop running in the hallways.
Öğretmen, öğrencilere koridorlarda koşmayı bırakmaları için bir emir verdi.
The boss issued an injunction for all employees to attend the mandatory training session.
Patron, tüm çalışanların zorunlu eğitim oturumuna katılmaları için bir emir çıkardı.
02
ihtiyati tedbir, mahkeme emri
a legal order from a court that requires a party to do or refrain from doing a specific action
Örnekler
A temporary injunction was granted, halting the eviction process until the case could be reviewed.
Dava incelenene kadar tahliye sürecini durduran geçici bir ihtiyati tedbir kararı verildi.
The environmental group sought an injunction to stop the construction of the new highway.
Çevre grubu, yeni otoyolun inşasını durdurmak için bir ihtiyati tedbir talep etti.
Leksikal Ağaç
injunction
junction
junct
