to illustrate
01
örnekle açıklamak, resimlemek
to explain or show the meaning of something using examples, pictures, etc.
Transitive: to illustrate a concept or idea
Örnekler
The teacher illustrated the concept with a simple diagram on the board.
Öğretmen, tahtadaki basit bir diyagramla kavramı örnekledi.
She used a real-life example to illustrate her point during the presentation.
Sunum sırasında noktasını örneklemek için gerçek hayattan bir örnek kullandı.
1.1
resimlendirmek
to use pictures in a book, magazine, etc.
Transitive: to illustrate a publication
Örnekler
She illustrates her articles with hand-drawn sketches.
O, makalelerini el çizimi eskizlerle süsler.
He illustrates the cookbook with colorful pictures of the finished dishes.
O, bitmiş yemeklerin renkli resimleriyle yemek kitabını resimlendirir.
1.2
örneklemek, göstermek
to serve as a clear instance or representation of a broader concept or situation
Transitive: to illustrate sth
Örnekler
Her dedication to charity work illustrates the importance of community involvement.
Hayır işlerine olan bağlılığı, toplum katılımının önemini örnekler.
The economic success of the region illustrates the benefits of sustainable development practices.
Bölgenin ekonomik başarısı, sürdürülebilir kalkınma uygulamalarının faydalarını göstermektedir.
Leksikal Ağaç
illustrated
illustration
illustrative
illustrate
