to appertain
01
ait olmak
to belong to or be related to something
Örnekler
The new policies will appertain to all employees, ensuring consistency across departments.
Yeni politikalar tüm çalışanları ilgilendirecek, böylece departmanlar arasında tutarlılık sağlanacak.
The laws that appertain to environmental protection have evolved over the years to address new challenges.
Çevre korumayla ilgili yıllar içinde yeni zorluklara yanıt vermek için gelişen yasalar.



























