
Ara
hidden
Example
The hidden treasure was buried deep underground, waiting to be discovered.
Gizli hazine, keşfedilmeyi bekleyerek derinlerde toprağa gömülmüştü.
The hidden compartment in the wall kept valuables safe from thieves.
Duvardaki gizli bölme, değerli eşyaları hırsızlardan korudu.
Example
The hidden history of the town included stories and landmarks that most tourists never learn about.
Kasabanın gizli tarihi, çoğu turistin asla öğrenmediği hikayeler ve yer işaretleri içeriyordu.
She had a hidden talent for classical piano that few people knew about outside her close friends and family.
Yakın arkadaşları ve ailesi dışında çok az kişinin bildiği klasik piyano için gizli bir yeteneği vardı.
Kelime Ailesi
hide
Verb
hidden
Adjective
hiddenness
Noun
hiddenness
Noun

Yakın Kelimeler