glittery
01
parıltılı, ışıltılı
shining with a sparkling or shimmering light
Örnekler
She wore a glittery dress that sparkled under the disco ball at the party.
Partide disko topunun altında parlayan parıltılı bir elbise giymişti.
The glittery decorations transformed the room into a festive wonderland.
Parlak süslemeler odayı bir şenlikli harikalar diyarına dönüştürdü.
Leksikal Ağaç
glittery
glitter



























