Foregone conclusion
01
kesin sonuç
something that is assumed to be true or already decided upon before any evidence or arguments are presented
Idiom
Örnekler
With their impressive lead going into the final inning, it was a foregone conclusion that the home team would win the game.
Son vuruşa etkileyici bir avantajla girerken, ev sahibi takımın maçı kazanacağı kaçınılmaz bir sonuçtu.
Given his extensive qualifications and experience, his appointment as the company 's CEO was a foregone conclusion.
Geniş nitelikleri ve deneyimi göz önüne alındığında, şirketin CEO'su olarak atanması kaçınılmaz bir sonuçtu.
02
kaçınılmaz son
something that is so certain to happen that it can be considered inevitable
Örnekler
The team ’s victory was a foregone conclusion, given their strong performance throughout the season.
Takımın zaferi, sezon boyunca gösterdikleri güçlü performans göz önüne alındığında kaçınılmaz bir sonuçtu.
It ’s a foregone conclusion that the new policy will pass with such overwhelming support.
Yeni politikanın bu kadar büyük bir destekle geçeceği kaçınılmaz bir sonuç.
