Flurry
01
sağanak
a small amount of rain, snow, etc. that moves in a quick and stormy way and lasts only for a short period of time
Örnekler
A sudden flurry of snow covered the ground in minutes.
Ani bir kar fırtınası dakikalar içinde yeri kapladı.
The flurry of rain stopped as quickly as it began.
Yağmurun ani sağanağı başladığı gibi hızlıca durdu.
02
telaş, koşuşturma
a rapid active commotion
to flurry
01
telaşla hareket etmek, karmaşık bir şekilde hareket etmek
move in an agitated or confused manner
02
vücudun etrafında renkli halkalar olmak, vücut etrafında renkli halkalar göstermek
having colored rings around the body
03
utandırmak, mahcup etmek
cause to feel embarrassment



























