flawed
Örnekler
Despite its flawed design, the vintage car still held sentimental value for its owner.
Kusurlu tasarımına rağmen, vintage araba hala sahibi için duygusal bir değer taşıyordu.
The flawed logic in his argument weakened its overall effectiveness.
Argümanındaki kusurlu mantık, genel etkinliğini zayıflattı.
Leksikal Ağaç
unflawed
flawed
flaw



























