amorous
01
aşık
disposed to love
Örnekler
He grew increasingly amorous as the evening wore on.
Akşam ilerledikçe giderek daha aşıkane oldu.
Their amorous glances revealed a budding romance.
Onların aşıkane bakışları filizlenen bir aşkı ortaya çıkardı.
02
şehvet duyan
suggestive of sexual desire
Örnekler
The film 's amorous scenes were tastefully done but undeniably sensual.
Filmin aşk sahneleri zevkle yapılmıştı ama inkar edilemez derecede şehvetliydi.
He gave her an amorous kiss that lingered.
Ona, uzun süren tutkulu bir öpücük verdi.
Leksikal Ağaç
amorously
amorousness
amorous
amor



























