amok
01
amok, çılgınca
acting in a violently uncontrollable and homicidal rage, often with indiscriminate aggression and lethal intent
Örnekler
Historical accounts describe warriors going amok during battle, killing friend and foe alike.
Tarihi anlatılar, savaş sırasında amok olan savaşçıların hem dost hem de düşmanı öldürdüğünü anlatır.
He burst into the room amok, striking out at anyone who moved.
Odaya amok halinde daldı, hareket eden herkese saldırdı.
02
çılgın gibi
in a chaotic manner, involving reckless or disruptive behavior
Örnekler
The children ran amok through the house, knocking over furniture and shouting.
Çocuklar evin içinde çılgınca koştu, mobilyaları devirdi ve bağırdı.
Fans went amok after the team's surprise victory, flooding the streets in celebration.
Taraftarlar, takımın sürpriz galibiyetinden sonra çılgına döndü, kutlama için sokakları doldurdu.
amok
01
çılgın, kontrolsüz
behaving in a chaotic, reckless, or violent manner
Örnekler
The amok crowd surged through the gates, trampling everything in sight.
Amok kalabalık kapılardan içeri daldı, görülen her şeyi çiğneyerek.
His amok behavior during the meeting left everyone stunned.
Toplantı sırasındaki amok davranışı herkesi şaşkına çevirdi.



























