extinct
01
nesli tükenmiş
(of an animal, plant, etc.) not having any living members, either due to natural causes, environmental changes, or human activity
Örnekler
The dodo bird is an example of a species that is now extinct, as it disappeared centuries ago due to human activity.
Dodo kuşu, artık nesli tükenmiş bir türün örneğidir, çünkü yüzyıllar önce insan faaliyetleri nedeniyle yok oldu.
Scientists work tirelessly to prevent more species from becoming extinct by studying and conserving endangered animals and their habitats.
Bilim insanları, nesli tükenmekte olan hayvanları ve onların yaşam alanlarını inceleyerek ve koruyarak daha fazla türün soyunun tükenmesini önlemek için durmaksızın çalışıyor.
02
sönmüş, etkin olmayan
(of a volcano) not erupted in recorded history, and not expected to erupt again
Örnekler
Mount Buninyong in Victoria is classified as an extinct volcano, its crater long since weathered away.
Victoria'daki Buninyong Dağı, sönmüş bir yanardağ olarak sınıflandırılır ve krateri çoktan aşınmıştır.
Geologists agree that the volcanic cone beneath Edinburgh Castle is extinct, posing no future threat to the city.
Jeologlar, Edinburgh Kalesi'nin altındaki volkanik koninin sönmüş olduğunu ve şehir için gelecekte bir tehdit oluşturmadığını kabul ediyor.
03
sönmüş, tükenmiş
(of something once burning, active, or vibrant) having lost its heat, glow, or intensity
Örnekler
The campfire lay extinct at dawn, its embers reduced to gray ash.
Kamp ateşi şafakta sönmüş halde yatıyordu, korları gri kül haline gelmişti.
Their lifelong rivalry grew extinct after they reconciled in middle age.
Orta yaşta barıştıktan sonra, ömür boyu süren rekabetleri sönük hale geldi.
04
soyu tükenmiş, kaybolmuş
applied to languages, customs, or technologies that have disappeared or ceased to be used
Örnekler
Scholars study extinct languages like Linear A to unlock ancient Civilizations' secrets.
Âlimler, kadim medeniyetlerin sırlarını çözmek için Lineer A gibi soyu tükenmiş dilleri inceler.
Polaroid instant film has become extinct in most markets, replaced by digital photography.
Polaroid anlık filmi, çoğu pazarda soyu tükenmiş hale geldi ve dijital fotoğrafçılıkla değiştirildi.



























