to exterminate
01
yok etmek, imha etmek
to destroy completely
Transitive: to exterminate sb/sth
Örnekler
The ruthless dictator sought to exterminate any opposition to his regime.
Acımasız diktatör, rejimine karşı her türlü muhalefeti yok etmeye çalıştı.
The fire exterminated the forest, leaving behind nothing but ash.
Ateş ormanı yok etti, geriye sadece küller bıraktı.
02
yok etmek, ortadan kaldırmak
to kill pests, such as insects or rodents
Transitive: to exterminate pests
Örnekler
The farmer used traps to exterminate the rats in the barn.
Çiftçi, ahırdaki fareleri yok etmek için tuzaklar kullandı.
An exterminator was hired to exterminate the termites eating through the wooden beams.
Ahşap kirişleri yiyen termitleri yok etmek için bir haşere kontrol uzmanı tutuldu.
Leksikal Ağaç
exterminated
extermination
exterminator
exterminate
extermin



























