emergent
e
ˈi
i
mer
mɜr
mır
gent
ʤənt
cent
British pronunciation
/ɪmˈɜːd‍ʒənt/

"emergent"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

emergent
01

meydana çıkan

developing or in the process of coming into existence
example
Örnekler
As an emergent writer, his first novel showed great potential and was eagerly anticipated by critics.
Yükselen bir yazar olarak, ilk romanı büyük bir potansiyel gösterdi ve eleştirmenler tarafından heyecanla bekleniyordu.
With the emergent industry of virtual reality, many companies are investing heavily in research and development.
Sanal gerçeklik yükselen endüstrisi ile birçok şirket araştırma ve geliştirmeye büyük yatırımlar yapıyor.
02

acil

happening suddenly and demanding immediate action
example
Örnekler
The city council held an emergent meeting to address the sudden water crisis.
Belediye meclisi, ani su krizini ele almak için acil bir toplantı düzenledi.
When she showed emergent symptoms of an allergic reaction, they rushed her to the nearest clinic.
Alerjik reaksiyonun ani belirtilerini gösterdiğinde, onu en yakın kliniğe koştular.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store