effete
01
işlevsiz
lacking strength or effectiveness
Örnekler
The empire had grown effete, unable to defend its borders.
İmparatorluk güçsüz hale gelmişti, sınırlarını savunamıyordu.
His leadership was effete, marked by indecision and passivity.
Onun liderliği etkisiz, kararsızlık ve pasiflikle işaretlenmişti.
02
kadınsı, yapmacık
excessively delicate, often associated with pretentiousness
Örnekler
His effete manners irritated the rugged crew.
Onun yapmacık tavırları, sert mürettebatı sinirlendirdi.
The novel 's style was so effete it alienated most readers.
Romanın tarzı o kadar züppe idi ki çoğu okuyucuyu yabancılaştırdı.



























