to edify
01
ahlakça eğitmek
to make someone develop intellectually or morally
Transitive: to edify sb
Örnekler
The philosopher 's writings aim to edify readers by provoking thoughtful reflection on life's complexities.
Filozofun yazıları, hayatın karmaşıklıkları üzerine düşündürücü bir yansımayı teşvik ederek okuyucuları aydınlatmayı amaçlar.
The religious leader delivered a sermon to edify the congregation, providing spiritual guidance and wisdom.
Dini lider, cemaati aydınlatmak için bir vaaz verdi, manevi rehberlik ve bilgelik sağladı.
Leksikal Ağaç
edifying
edify



























