Eclipse
01
tutulma (ay, güneş)
a period during which the sun or moon is temporarily obscured by the shadow of another celestial body
Örnekler
We watched the solar eclipse through special protective glasses.
The total lunar eclipse turned the moon a deep red color.
to eclipse
01
tutulmasına neden olmak
to overshadow another astrological body
Örnekler
As the planet moved into the line of sight, it began to eclipse the star, diminishing its brightness.
Gezegen görüş hattına girdikçe, yıldızı gölgelemeye başladı ve parlaklığını azalttı.
Observers watched in awe as the moon eclipsed the sun during the total solar eclipse event.
Gözlemciler, tam güneş tutulması olayı sırasında ayın güneşi gölgelemesini hayranlıkla izledi.
02
gölgede bırakmak, aşmak
to become more successful, important, or powerful that someone or something else in a way that they become unnoticeable
Örnekler
The young entrepreneur 's innovative approach quickly eclipsed that of established competitors in the market.
Genç girişimcinin yenilikçi yaklaşımı, piyasadaki yerleşik rakiplerininkini hızla gölgede bıraktı.
Her rising popularity as an actress soon eclipsed that of her former co-stars, propelling her to stardom.
Bir oyuncu olarak artan popülaritesi, kısa sürede eski oyuncu arkadaşlarını gölgede bıraktı ve onu yıldızlığa taşıdı.
