to earn
01
para kazanmak
to get money for the job that we do or services that we provide
Transitive: to earn money
Örnekler
Freelancers earn money based on the projects they complete.
Serbest çalışanlar, tamamladıkları projelere göre para kazanır.
He is looking for a part-time job to earn some additional cash.
O, biraz ekstra nakit kazanmak için yarı zamanlı bir iş arıyor.
02
elde etmek, hak etmek
to receive something one deserves as a result of something one has done or the qualities one possesses
Transitive: to earn something deserved
Örnekler
By consistently delivering outstanding performance, she earned a promotion at work.
Sürekli olarak üstün performans sergileyerek, işte bir terfi kazandı.
After years of hard work and dedication, he finally earned his college degree.
Yıllarca süren sıkı çalışma ve adanmışlıktan sonra, nihayet üniversite diplomasını kazandı.
Leksikal Ağaç
earned
earner
earn
