Discord
01
uyuşmazlık, çatışma
conflict resulting from disagreements among individuals
Örnekler
The classroom discussion became a source of discord as students expressed opposing viewpoints on a divisive subject.
Sınıf tartışması, öğrencilerin bölücü bir konuda karşıt görüşlerini ifade etmesiyle bir anlaşmazlık kaynağı haline geldi.
The political party was in a state of discord as internal factions clashed over policy priorities.
Siyasi parti, iç grupların politika öncelikleri üzerinde çatışması nedeniyle bir anlaşmazlık durumundaydı.
02
akortsuzluk
an unusual combination of musical notes that sound strange when played
Örnekler
The sudden discord in the symphony startled the audience.
Senfonideki ani uyumsuzluk seyircileri şaşırttı.
The composer intentionally used discord to create a sense of tension.
Besteci, bir gerilim hissi yaratmak için kasıtlı olarak uyumsuzluk kullandı.
03
anlaşmazlık
lack of agreement between people
Örnekler
The business partnership suffered from discord as the co-founders had conflicting visions for the company's future.
İş ortaklığı, kurucu ortakların şirketin geleceği hakkında çatışan vizyonları nedeniyle uyumsuzluk yaşadı.
The project team was plagued by discord as individual members had conflicting priorities and goals.
Proje ekibi, bireysel üyelerin çatışan öncelikleri ve hedefleri olduğu için uyumsuzluk ile mücadele ediyordu.
04
anlaşmazlık, uyumsuzluk
lack of agreement or harmony
to discord
01
uyuşmamak, anlaşmamak
be different from one another
Leksikal Ağaç
discord
cord



























