Desuetude
01
kullanmama
the state of disuse or neglect, often resulting in the abandonment or cessation of a practice, custom, or law
Örnekler
The old mansion fell into desuetude after years of neglect, its once-grand halls now empty and decrepit.
Eski konak, yıllarca ihmal edildikten sonra kullanılmaz hale geldi, bir zamanlar görkemli olan salonları şimdi boş ve harap.
With the rise of digital technology, many traditional printing presses have fallen into desuetude as demand for physical newspapers declines.
Dijital teknolojinin yükselişiyle birlikte, fiziksel gazetelere olan talebin azalmasıyla birçok geleneksel matbaa kullanımdan kalkmıştır.
