Degenerate
01
dejenere, sapkın
a person whose behavior deviates from what is acceptable especially in sexual behavior
to degenerate
01
kötüye gitmek, bozulmak
grow worse
degenerate
01
dejenere
having deteriorated or declined in quality, value, or condition from an original or better state
Örnekler
The degenerate values promoted by some media outlets were criticized for their negative influence on society.
Bazı medya kuruluşları tarafından teşvik edilen yozlaşmış değerler, toplum üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle eleştirildi.
His degenerate behavior led to his expulsion from the prestigious university.
Onun yozlaşmış davranışı, prestijli üniversiteden atılmasına yol açtı.
02
dejenere, tekil
(of a matrix) having a determinant that is zero and does not have full rank
Örnekler
The system of equations could not be solved uniquely because the coefficient matrix was degenerate.
Denklem sistemi benzersiz bir şekilde çözülemedi çünkü katsayı matrisi dejenere idi.
A degenerate matrix has no inverse, which complicates solving linear systems.
Dejenere bir matrisin tersi yoktur, bu da lineer sistemlerin çözülmesini zorlaştırır.
