to deep-fry
Pronunciation
/dˈiːpfɹˈaɪ/
British pronunciation
/dˈiːpfɹˈaɪ/
deep-fried

"deep-fry"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to deep-fry
01

kızgın yağda kızartmak

to cook food by holding it under oil
to deep-fry definition and meaning
example
Örnekler
He decided to deep-fry the chicken wings for a crispy texture and golden-brown color.
Çıtır bir doku ve altın rengi bir renk için tavuk kanatlarını kızartmaya karar verdi.
The chef carefully deep-fried the battered fish until it was perfectly cooked and flaky.
Şef, panelenmiş balığı mükemmel bir şekilde pişene ve pullu olana kadar dikkatlice kızarttı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store