damaged
01
hasar görmüş
(of a person or thing) harmed or spoiled
Örnekler
The damaged car had dents and scratches from the accident.
Hasarlı arabanın kazadan dolayı çizikleri ve çukurları vardı.
The damaged roof leaked during heavy rainstorms.
Hasarlı çatı, şiddetli yağmur fırtınaları sırasında sızdı.
02
karalanmış, iftiraya uğramış
being unjustly brought into disrepute
Leksikal Ağaç
undamaged
damaged
damage



























