curiously
Örnekler
The puppy curiously sniffed every corner of the room.
Yavru köpek merakla odanın her köşesini kokladı.
The child curiously examined the insect crawling on her finger.
Çocuk, parmağında sürünen böceği merakla inceledi.
02
ilginç biçimde
in a way that is unusual, strange, or unexpected
Örnekler
The package was curiously heavy for its size.
Paket, boyutuna göre merak uyandıracak şekilde ağırdı.
He reacted curiously calmly, given the situation.
Durum göz önüne alındığında, şaşırtıcı bir şekilde sakin tepki verdi.
Leksikal Ağaç
curiously
curious



























