Cricket
01
cırcır böceği
an insect known for its chirping sound, found in grassy areas, mostly active at night
Örnekler
The cricket's chirping filled the evening air, signaling the arrival of dusk.
Cırcır böceğinin cıvıltısı akşam havasını doldurdu, alacakaranlığın gelişini haber veriyordu.
Children hunted for crickets in the backyard, listening for their distinctive chirps among the grass.
Çocuklar arka bahçede cırcır böcekleri avladı, çimenler arasında kendilerine özgü cıvıltılarını dinledi.
02
kriket
a game played by two teams of eleven players who try to get points by hitting the ball with a wooden bat and running between two sets of vertical wooden sticks
Örnekler
Cricket requires a good understanding of strategy.
Kriket, stratejiyi iyi anlamayı gerektirir.
I enjoy watching cricket games on television.
Televizyonda kriket maçları izlemekten hoşlanıyorum.
to cricket
01
kriket oynamak, kriket yapmak
play cricket
